WRIGHT KARDEŞLER

Konumlandırmanın marka oluşum sürecinde çok önemli bir rolü olduğunun kanıtlarından biri Wright kardeşlerdir. Bu kardeşler, ilk motorlu uçağı yaparak dünya havacılık tarihinin ilk adımlarını atmışlardır. Wilbur ve kardeşi Orville uçma aşkı ile dolup taşarken bu denli bir devrim yapacaklarını hiç düşünmemişlerdi. Ancak, eğer yeni bir girişim yapıyorsanız ve bu girişiminiz daha önce başka bir şekilde başarılı olamamışsa, yani kısacası yeni bir mecra oluşturuyorsanız, o oluşturulan mecra bir ihtiyaç doğuruyorsa, artık bir markanın konumlandırmasının sahibi olmuşsunuz demektir.

Wright kardeşler, kuşların nasıl uçtuğu hakkında kendilerine bilgi verecek her türlü sistemi incelemeye başladılar. Bu araştırmaları yaparken, kendilerinden önce yapılan bilimsel incelemelere de yoğunluk verdiler ancak, bu çalışmalar içinde kendilerine yarayacak hiçbir şey bulamadılar. Araştırmalarına devam eden kardeşler Berlin yakınlarında bir tepe üstünde planörle uçuş denemeleri yapan ve bu konuda özenli notlar alan ve Alman mühendis olan Otto Lilienthal’in çalışmalarından ilham aldılar. Tam da bu sırada ilk adım olan farklı bakış açısını getirmeleri gerekiyordu. Bugüne kadar Wright kardeşlerle aynı hayalleri kuran birçok insan olmasına rağmen şuanda bu kardeşleri yazıyorsak eğer bu kardeşlerin diğerlerinden farklı olan bazı özelikleri olması gerekiyordu. Bu farklı özelikler her zaman, markaları diğer markalardan ayrıştıran ve başarı getiren faydalar içermektedir. Yani onlar kendilerinden öncekiler gibi (aralarında bireysel markalardan Leonardo Da Vinci de var) kuş uçuşunu temsil eden kanat çırpma durumundan etkilenmediler. Wright kardeşler, uçabilecek bir aracın havaya temas halinde olan sabit bir kanadının olması gerektiğini gösterdi.

Wilbur ve Orville akademik bir geçmişe sahip değillerdi, liseden sonra eğitim almamışlardı. Bu eğitim almama durumu onların marka olmasına engel olmadı. Havacılık alanında çalışmalarını geliştiren ve kendilerine özgü yöntemler oluşturup uçaklar modelleyen ve hatta uçurtmalar, insan taşıyan planörler ile yaptıkları yüzlerce deney sayesinde bu konuda marka olacak kadar kendi özeliklerini geliştirdiler. Bütün bunların yanı sıra, yaptıkları 200’den fazla farklı tipte kanatları denemek için bir rüzgar tüneli bile yaptılar. İlk uçakları, aerodinamik ses teorisine bağlı kalınarak Orville’in kontrolü altında 17 Aralık 1903 tarihinde havalandı.

Artık bilim insanları bu kardeşlerin ismini duymaya başlamışlardı. Marka bilinirlikleri yayılmış ve marka sürdürülebilirliği açısından yapılan çalışmalara ara vermeden devam etmeleri gerekmekteydi. 1904 yılında artık uçaklara havada manevra yaptırabilen ve kalktığı noktaya geri inmeyi başaran bir uçak icadını sunabilmişlerdi. Bu sunum marka imajlarının ve itibarlarının değer kazandığı en önemli olaylardan biri olmuştu. Marka imajının gelişmesi adına yapılan tasarımlar pilotun kanat üzerinde uzanarak kontrol etmesi yerine, oturarak uçağı kontrol edebileceği bir alan geliştirilmişti. Ayrıca, bir de iniş takımı yaparak kendilerini ilk uçuşlarında yanlarında taşıdıkları tekerlekli kriko ve monoraydan kurtardılar. Bu girişimleri sayesinde milyarlarca insan gökyüzünde seyahat edebiliyor. Eğer marka olmak istiyorsanız, ya bir ihtiyaca yönelik çalışma yapmanız gerek, ya da tıpkı Wright kardeşler gibi bir ihtiyaç yaratmanız gerek.